Maalesef olmaz. Her ne kadar şu anda kullandığımız dolgular oldukça güvenli olmasına rağmen otoimmün hastalığı veya aktif enfeksiyonu olan kişilere dolgu yapılmamalıdır. Her türlü kırışıklığın dolgu aracılığı ile düzeltilmesi mümkün değildir. Kişinin yüzü bir bütün olarak değerlendirmeli ve esas problem saptanmalıdır. Özellikle yüzü ağır ve sarkmış kişilerde dolgu sadece problemi ağırlaştıracaktır. Kişi doğru değerlendirilmeli ve uygun girişime karar verilmelidir.
Botulinium toksin uygulamasını genelde 30 yaş üzeri kişilerde öneririz. Bundan daha küçük yaşlarda çok aşırı kas hareketi varsa (örneğin şiddetli kaş çatma gibi) ileride çok daha dramatik sonuçlarla karşılaşmamak için düşük miktarlarda yapılabilir. İki uygulama arasında en az 3 ay geçmelidir.
Tabii ki değildir. Botulunium toksin clostridium botulinium isimli bir bakterinin ekzotoksinidir. Laboratuvar şartlarında hazırlanmış toz halidir. Mutlaka sulandırılarak kullanılır.
İkisinin de çalışma prensibi farklıdır. Birbirinin yerini tutmazlar. Toksin kas hareketini engeller ve en çok alın ve göz çevresindeki mimik kırışıklıklarının düzeltilmesi için kullanılır. Dolgu ise derin kırışıklıkların doldurulması veya hacmin fazlalaştırılması için kullanılır.
Böyle bir durum asla söz konusu değildir. Genelde çıkarılan benler iyi huyludur ve kötü huylu tümörlere dönüşme potansiyelleri yoktur. Kötü olduğu düşünülen cilt tümörleri için de ilk yapılması gereken cerrahi olarak çıkarılması ve patolojiye yollanmasıdır. Patoloji sonucuna göre tedavi planlanır. En az agresif olan cilt tümörlerinde ise cerrahi çıkartma işlemi aynı zamanda tedavidir. Hasta kontrollere çağrılarak takip edilir. Daha agresif tümörlerde ise daha geniş cerrahi ve ek tedaviler planlanabilir.
Dünya üzerinde en çok uygulanan cerrahi dışı kozmetik işlemi toksin uygulamasıdır. Toksik dozu çok yüksektir. Sistemik yan etkisi yok denecek kadar azdır. Uygulama ile oluşabilecek sıkıntılar ise genelde kısa sürede geçmektedir.
- İlk 24 saat başınızı öne eğmeyin.
- İlk 24 saat yorucu fiziksel aktivitelerden kaçının.
- İlk gün makyaj yapmayın.
- İlk gün yüz üstü yatmayın.
- İlk gün sıcak duş almayın. (Ilık su ile alınabilir.)
- İlk 1-2 gün fön çektirmeyin.
- 1 hafta hamam, sauna, solaryuma girmeyin.
- İlk hafta lazer epilasyon yatırmayın.
- 2 hafta yüz masajı yaptırmayın.
Eğer cilt fazlalığı çok aşırı ise genelde çözüm cerrahidir. Ama daha az ciddi durumlarda uygun hastalarda mezoterapi ve cihaz uygulamaları yüz güldürücü olabilir.
İkisi de iğneli işlemler olduğu için bir miktar ağrı doğal olarak beklenir. Ama gerek uygulama öncesi uyguladığımız lokal anestetik kremler gerekse çok daha ince ve keskin iğneler kullanmamız nedeniyle uygulamalar daha konforlu olmaktadır.